Hayat kalitesini belirleyen en güçlü göstergelerden biri duygulardır. Duygu yönetimi, hayat yönetimidir.
Geçen haftalarda Moda’da bir restoranda yemek siparişi verdikten sonra epeyce bekledim. Süre geçtikçe stres ve huzursuzluk katsayımda bir miktar artış olduğunu gördüm. 😊 Yavaş yavaş tepki seviyeme bakınca kızgınlık ve öfkenin yükselmeye başladığını hissettim. Bu anda kontrolü ele almak için bir an durdum. Kendime şöyle dedim: ‘’Gerginim. Beklentime göre gerçekte bir sorun var. Bu kadar gergin bir durumda olmasında neden benim. Buna verdiğim anlam benim. Bu durumda kontrolü başkasına vermemem gerekir ve kontrolü ele alıyorum.’’
İlk önce duygumu anladığım için onun nedenine baktım. Gecikme. ‘’Neden gecikti’’ sorusu yerine ‘’Bu gecikmeyi nasıl avantaja çevirebilirim?’’ diye düşündüm. Kısa bir yeniden bakış ile sipariş verdiğim yemeğin süresi en az 30 dakika dedim kendime (aşçı olmasam da zihinsel teknikleri kullanmak için paylı olmak gerek.) Bu durumda erken bile davranmıştım.
Aklımdan şunu geçirdim: ‘’Aşçı ve birçok kişi benim için uğraşıyordu, mutfağa gelen gıda hammaddeleri uyumla hazırlanıyor ve bana servis edilmek için yoğun çaba var. Kendim yapmaya kalksam herhalde saatleri bulurdu. ‘’Vaovv, harikasınız arkadaşlar, tebrikler.’’ Bu iç konuşma restorandaki bekleyişi anlamlı ve güzel bir duruma getirdi.
Hooop hemen saatime baktım, siparişi vereli yaklaşık 15 dakika olmuştu, çok acıktığım için de sürenin daha da hızlı geçmesi de gerginliğimde etken olduğunu fark ettim. Üstelik kalabalık bir sipariş listesi muhtemeldi. Hemen kendime güzel bir iç konuşma yaptım. Sakinlik ve rahatlık duygusu ile beklemek bir anda keyifli hale gelmişti. Neyse derken bunları yaptığım arada yemeğim geldi. Özenle sunulmuştu. ‘’Harika, elinize sağlık’’ diyerek teşekkür ettim.
Şimdi gelelim bu akışın faydalarına😊
Başkalarının duygularınızı kontrol etmesine izin mi veriyorsunuz?
Kendinizi başkalarının sözlerine ve eylemlerine tepki verirken mi buluyorsunuz?
Eğer öyleyse, kesinlikle yalnız değilsiniz. Pek çok insan benzer tepkileri veriyor.
İyi haber şu ki, herhangi bir durumu nasıl anlamlandıracağınız ve tepkiniz %100 sizin kontrolünüzdedir.
Benim de işime yarayan size de önerebileceğim duygu kontrolü için atabileceğiniz 5 adım:
İlk olarak düşüncelerinizin ve duygularınızın farkına varın. Duyguların farkında olduğunuzda, tepkilerinizi yönetmek için daha güçlü olursunuz.
İkinci olarak hangi duyguyu yaşadığınızı bilin, buna etiketleme de diyebiliriz. Duygusal kortexten düşünsel kortekse geçiş yaptığınızda duygudaki yükselme bağını bir süre de olsa kesmiş olursunuz.
İçinden olumlu konuşma teknikleri kullanarak duygularınızı düzenlemeyi öğrenin. Öğrenin diyorum bunu öğrenmek bir çaba istese de buna değer.
Üçüncü olarak durumdaki fırsatı görmek için uğraşın. Buna çerçeveleme (reframing) diyebiliriz.
Dördüncü adım olumsuz düşüncelere meydan okuyun. Olumsuz bir düşünceniz olduğunda kendinize bunun doğru olup olmadığını sorun. Duruma bakmanın daha iyi bir yolu var mı?
Ve beşinci son adım, kendinizi dayanıklı hale getirme sözü verin. Negatif bir durumda öğrenme ve gelişmek için hep bir alan bulmaya çalışın. Esneme payınızı artırmaya yarar. Buna ‘’resilience’’ diyebiliriz, benim de en sevdiğim kişisel özelliklerden.
Peki bunca çaba neden? diyebilirsiniz. Eninde sonunda duygular size belirli sinyaller verir. Bunları alıp avantajınıza çevirmek istiyoruz da ondan.
Siz duygularınızı kontrol edemezseniz, duygularınız sizi kontrol eder.
Commentaires